30 Kasım 2010 Salı

İlahi Sözleri-4

İLAHİ SÖZLERİ-4
Silsile-i Aliyye

Nebi, Sıddîk ve Selman, Kasım, Cafer, Bistami,
irfan kaynağı oldu, Ebül-Hasen Harkani.

Ebu Ali Farmedi geldi sonra bu meydana,
çok Veli yetiştirdi, hem Yusüf-i Hemedani.

Abdülhalık Goncdüvani, marifetler semasında,
dünyayı aydınlattı, hem Arif-i Rivegeri.

Mavera-ün-nehr ili, Tur-i Sina gibi oldu,
nurlandıranlardan biri, Mahmud-i İncirfagnevi.

Ali Ramitenidir Azizan ve piri Nessac,
çok keramet gösterdi, Muhammed Baba Semmasi.

Seyyid Emir Gilal de, ilim deryasında sadef,
andan meydana geldi, Behaüddin-i Buhari.

Alaüddin-i Attar, zamanının kutbu idi,
Yakub-ı Çerhide oldu zahir, envar-ı rahmani.

Ubeydüllahi Ahrar ve kadi Muhammed Zahid,
Derviş Muhammed geldi ve Hacegi Muhammed Emkenegi.

Baki billahdan gelen, nurlara kendi de katıp,
binlerce kalb temizledi, İmam-ı Ahmed Rabbani.

Urvet-ül-vüska Masum ve Seyfeddinle seyyid Nur,
ve Mazherle Abdüllah, sonra Halidi Bağdadi.

Feyiz verdiler bunlar da, sonra bu nuru Abdüllah,
Anadolu’ya yaydı, hem de Taha-yı Hakkari.

Hem seyyid-i Salih de, kardeşin yerini tutup,
fena-fillaha kavuştu Sıbgatullah-i Hizani.

Bu üç Velinin sohbetlerinde yükselip,
Mürşid-i kâmil oldu, seyyid Fehim-i Arvasi.

Bu otuzdört Velinin kalbleri, bir ayna gibi,
yaydılar hep cihana, envâr-ı Resulillahi.

Bütün bu nurlar en son, toplandı bir hazinede,
ismi bu hazinenin: Abdülhakim-i Arvasi.

Dua edeceğin zaman, Silsileyi oku heman!
Salihleri söyleyince, yağar rahmeti Rahman!

Selam olsun, dua olsun, bu yazardan daima,
Silsile-i aliyyenin ervahına ya Sübhan!

****
Dağlar Başında



Bu nasıl uykudur, gel uyan artık,
Gitti kervan kaldık dağlar başında.
Bitmez sıkıntıya, gel dayan artık
Gitti kervan, kaldık dağlar başında.

Kervan gitti oldu hayli bir zaman,
Tedbirsiz gidilmez, yollar çok yaman,
Zarar görmeyelim aman ha aman,
Gitti kervan, kaldık dağlar başında.

Yunus yalnız Hakka uzansın elin,
Gece gündüz deme, zikretsin dilin,
Rehbersiz çıkarsan n’olacak halin?
Gitti kervan, kaldık dağlar başında.
****
Sordum Sarı Çiçeğe

Sordum sarı çiçeğe,
Benzin niye sararmış?
Çiçek der ki; ey derviş,
Âhım dağlar eritir.

Korku kimleri sarmış?
Sizde de ölüm varmış,
Çiçek der ki; ey derviş,
Ölümsüz yer var mıdır?

Sizde var mı yıkılış?
Nasıl geçer kara kış?
Çiçek der ki; ey derviş,
Kışın toprak oluruz.

Cehennem çok yerilmiş,
Acep nasıl bir yermiş?
Çiçek der ki; ey derviş,
O münkirler yeridir.

Salihler çok övermiş,
Cennet nasıl bir yermiş?
Çiçek der ki; ey derviş,
Cennet insan şehridir.

Güller sararıp solmuş,
Sordum gül nasıl olmuş?
Çiçek der ki; ey derviş,
Gül peygamber teridir.

Çevreyi fitne sarmış,
Nerede adam varmış?
Çiçek der ki; ey derviş,
Adam binde biridir.

Kırklar nerden gelirmiş?
Onları kim bilirmiş?
Çiçek der ki; ey derviş,
Kırklar Allah yâridir.

Altın gibi sararmış,
Bu rengi nerden almış?
Çiçek der ki; ey derviş,
Ay ile gün nurudur.

Sana endam verilmiş
Ama boynun eğrilmiş,
Çiçek der ki; ey derviş,
Kalbim Hakk’a doğrudur.

Adını kimler koymuş?
Anan, atan var mıymış?
Çiçek der ki; ey derviş,
Bu ne tuhaf sorudur.

Mekke’ye kimler gelmiş?
Kâbe’yi kimler görmüş?
Çiçek der ki; ey derviş,
Kâbe Allah evidir.

Sırat kıldan inceymiş,
Üstüne kim post sermiş?
Çiçek der ki; ey derviş,
O cümlenin yoludur.

Yerin niçin taşlıdır?
Gözün niye yaşlıdır?
Çiçek der ki; ey derviş,
Bağrım kara başlıdır.

Bu Yunus bağa girmiş,
Görmüş seni beğenmiş,
Çiçek der ki; ey derviş,
Kokla beni, geri dur.

Sanma beni delirmiş,
Beni kimler bilirmiş?
Çiçek der ki; ey derviş,
Yunus Kırklar yâridir.

Dedim az gelir misin?
Sen beni bilir misin?
Çiçek der, derviş baba,
Sen Yunus değil misin?
****
Dünya Düşman Olsa

Dünya düşman olsa bana,
Dosttan bizi ayıramaz.
Dost nerede, ben orada,
Düşman bizi ayıramaz.

Dost bizimle, korkmaz insan,
Güvenirse, olmaz pişman,
Saldırsa da, yüz bin düşman,
Dost karşısında duramaz.

Dokunamaz düşman bana,
İşim gücüm dosttan yana,
Meydan okurum cihana,
Düşman eli erişemez.

Sultanlar âcizdir anda,
Ne gönülde, ne de canda,
Mahrumdur iki cihanda,
Kim ki dost yüzü göremez.

Dostum bize kapı açar,
Düşman naçar, hemen kaçar,
Hoca ağzı cevher saçar,
Ârifler bile deremez.
****
İbret Al


Kardeşim aç şu gözünü,
Sahraya bak da, ibret al!
Direksiz duran kubbe-i,
Semaya bak da, ibret al!

Cenab-ı kibriya’nın
Elbet görülür kudreti,
Sabahları seher vakti,
dünyaya bak da ibret al!

Padişah olsan da derler:
Bir (Er kişi niyetine)
Musallada cansız yatan
mevtaya bak da, ibret al!

Sonu elbette kefendir
Sermaye-i bey ve fakir,
Varlığa mağrur olanlar,
Mecnun değil de, ya nedir?

Kelimeler:

Sahra: Kır
Sema: Gökyüzü
Cenab-ı kibriya: Allahü teâlâ
Mevta: Ölü
Mağrur: Gururlu, kibirli
Mecnun: Deli
****
Aşka Düşen

Aşka düşen nasıl geçer?
Zehri şerbet gibi içer,
Şeyhe varmayan nehirler,
Deryalar ile savaşır.

Aşksız kişi öğüt almaz,
İnadından geri kalmaz,
Ölümü hiç hatırlamaz,
Bin yıllık işe girişir.

Dertten beladan usanmam
Hiç kimseyi kötü sanmam
Laf getirene inanmam
Yunus herkesle barışır.

Yunus gözün yaş dolsa da,
Her gün sararıp solsa da,
Dağlar çok yüksek olsa da,
Yolu üstünden aşırır.
****
Yürü Yalan Dünya


Bu dünya geçici, sonsuz kalınmaz,
Malın çok olsa da, murat alınmaz,
Gafil olma sakın, geri dönülmez,

Yürü yalan dünya, sonun virandır,
Asırlardan beri ahir zamandır.

Hâlıkın dururken, mahlûka tapma!
Şeytana uyup da, yolundan sapma!
Haramlara dalıp, nankörlük yapma!

Yürü yalan dünya, sonun virandır,
Asırlardan beri ahir zamandır.

Azık topladın mı yola varmaya?
İlaçların var mı yara sarmaya?
İki melek gelir sual sormaya,

Yürü yalan dünya, sonun virandır,
Asırlardan beri ahir zamandır.

Ölünce çözerler, belin, kuşağın,
Gözüne görünmez, oğlun, uşağın,
Yakasız kefendir, örtün, döşeğin,

Yürü yalan dünya, sonun virandır,
Asırlardan beri ahir zamandır.

Paran, apartmanın arkada kalır,
Ummadığın gelir, hepsini alır,
Başkası yer, senden hesap sorulur,

Yürü yalan dünya, sonun virandır,
Asırlardan beri ahir zamandır.

Münker Nekir gelir, çınarlar gibi,
Gözleri yanıyor, bir fener gibi,
Sorguya çekerler, gök gürler gibi,

Yürü yalan dünya, sonun virandır,
Asırlardan beri ahir zamandır.

Cehennemin, yedi türlü yapısı,
Her birinin ateştendir kapısı,
Çok uzaktan gelir kötü kokusu,

Yürü yalan dünya, sonun virandır,
Asırlardan beri ahir zamandır.
****
Çağırayım Mevlam Seni

Dağlar ile, taşlar ile,
Çağırayım Mevlâm seni.
Seherlerde kuşlar ile,
Çağırayım Mevlâm seni.

Gökyüzünde İsa ile,
Tur dağında Musa ile,
Elindeki asa ile,
Çağırayım Mevlâm seni.

İsm-i azam okuyarak,
Günahları bırakarak,
Başıkabak, yalınayak,
Çağırayım Mevlâm seni.

Yunus her renk güller ile,
Şakıyan bülbüller ile,
Hakk’ı seven kullar ile,
Çağırayım Mevlâm seni.
****
Âşık Olmadıkça

Buralarda hiç duramam,
Dost katına varmadıkça.
Üzüntüden kurtulamam,
Dost yüzünü görmedikçe.

Eyyüb peygamber değilim,
Bunca derde sabredeyim,
Derdime bakıp yanayım,
Derman ele girmedikçe.

Yakub peygamber değilim,
Kurtlara haber salayım,
Ağlamaktan kör olayım,
Yusuf’umu bulmadıkça.

Yusuf peygamber değilim,
Kervanlara kul olayım,
Yanıp yanıp, kül olayım,
Mısr’a sultan olmadıkça.

Şu halime gülmesinler,
İmdadıma gelmesinler,
Bana Yunus demesinler,
Gerçek âşık olmadıkça.
****
Aşk Denizi

Bu denize dalana,
Hacet değil bir gemi,
Gel gayret et bulmaya,
Bu sohbetle bu demi.

Dünyalığım yok diye,
Üzülerek gam yeme,
Maşukunu sevdinse,
Gider gönlünün gamı.

O maşuku bilseydin,
Sen de bir kez görseydin,
Bu öğüdü vermezdin,
Feda kılardın canı.

Âşık, kin nedir bilmez,
Can verir, ama ölmez,
Her yere çıkıp gelmez,
Kapanmaz hiç dükkânı.

Hakiki âşık olan,
Yüzünde olur nişan,
Akar gider durmadan,
Gözünün yaşlı kanı.

Yunus kaldırma yüzün,
Âşığın ayağından,
Edip feda yüz bin can,
Bulursun sen Subhan’ı.

Kelimeler:


Hacet:
İhtiyaç duyulan şey
Dem: vakit, zaman, saat
****
Allah’ı Anar

Dosta koşanlar,
Allah’ı anar.
Aşkla coşanlar,
Allah’ı anar.

Hak yola uyan,
Kalbini yuyan,
Pek az uyuyan,
Allah’ı anar.

Huzura varan,
Edeble duran,
Okuyan Kur’an,
Allah’ı anar.

Rızadır kastı,
Arayan dostu,
Sererek postu,
Allah’ı anar.

Hakta buluşan,
Aşkla çalışan,
Dili alışan,
Allah’ı anar.

Baksana kardeş,
Yanıyor ateş,
Ay ile güneş,
Allah’ı anar.

Kim ki imansız,
Yanar amansız,
Hep canlı cansız,
Allah’ı anar.

Hoca gel uyan!
Allah’a dayan!
Hakk’a baş koyan,
Allah’ı anar.

Kelimeler:

Yumak:
Yıkamak
UÇAN Blogları
Dikkat! Görüntü ve Bilgiler Alıntıdır Telif Hakkı İle Korunuyor Olabilirler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder