30 Kasım 2010 Salı

İlahi Sözleri-1

İLAHİ SÖZLERİ-1
Âdemoğlu aç gözünü
Âdemoğlu aç gözünü,
Yeryüzüne kıl, bir nazar,
Gör bu latif çiçekleri,
Hangi kuvvet yapar, bozar.

Her bir çiçek bir naz eder,
Över Hakk’ı, niyaz eder,
Kurtlar, kuşlar, hepsi birden,
Hâlık’ına âvâz eder.

Bu çiçekler bezenirken,
Göğe doğru uzanırken,
İbret alıp özenirken,
Habersizce gelir sefer.

Rengi döner günden güne,
Toprağa dökülür yine,
Bu ibrettir söyleyene,
Hakikati, ârif sezer.

Bu sırları duymalıydın,
Büyüklere uymalıydın,
Dinimizi yaymalıydın,
Gafletlerin neye değer?

Gelen elbet gider imiş,
Konan geri göçer imiş,
Mevt şerbetin içer imiş,
Her kim, bu manadan geçer.

Koşanlar bir gün yorulur,
Yapılanlar bir gün sorulur,
Kim nettiyse herkes bulur.
Hak’tan gelir hayırla şer.

Kelimeler:
Nazar kılmak: Bakmak
Âvâz: Seslenme
Mevt: Ölüm

****
Azrail başına geldiği zaman

Azrail, başına geldiği zaman
Kırılır ayakla kol, yavaş yavaş
Mevla’m nasip etsin din ile iman
Akar gözlerinden sel, yavaş yavaş

Yüksek uçan gönül, yorulur bir gün
Ölçü terazisi, kurulur bir gün
Herkesin yaptığı, sorulur bir gün
Döner mi, ya Rabbi, dil yavaş yavaş

Hep nefsine uydun, tevbe etmedin
Her bulduğun yedin, şükür etmedin
Nihayet, bu kara toprağa geldin
Çekilir dünyadan el, yavaş yavaş

Kabrin üzerine dikerler taşı
Bir avuç toprağa koyarsın başı
Baba, oğlun görmez, kardaş kardaşı
Gider, geri dönmez yol, yavaş yavaş

Kâfurlu, ılık suyu koyarlar
O nazlı bedeni, tekmil soyarlar
Öldüğünü konu komşu duyarlar
Gelir geri ahbaplar, yavaş yavaş
****
Erenlerin sohbeti

Erenlerin sohbeti,
Ele giresi değil.
Sohbetlere kavuşan,
Mahrum kalası değil.

Bulmak istersen eri,
Gezme öyle her yeri,
Sarraf tanır cevheri,
Herkes bilesi değil.

Bir pınarın yanına,
Kapalı testi kona,
Kırk yıl orada kala,
Kendi dolası değil.

Sohbetle parlar iman,
Talip kazanır irfan,
İnsanı arif yapan,
Fesi, hırkası değil.

Yunus artsın hidayet,
Edebe et riayet,
Ruha gıdadır sohbet,
Kâğıt helvası değil!

Kelimeler:

Ârif:Bilen, tanıyan, ilim irfan sahibi
İrfan: Bilme, anlama, marifet ilmi
Talip: Talep eden, isteyen
****
Canım kurban olsun senin yoluna

Canım, kurban olsun senin yoluna
Adı güzel, kendi güzel Muhammed
Gel şefaat eyle kemter kuluna
Adı güzel, kendi güzel Muhammed

Mümin olanların çoktur cefası
Ahirette olur zevk-u safası
Onsekizbin âlemin Mustafası
Adı güzel, kendi güzel Muhammed

Yedi kat gökleri seyran eyleyen
Kürsinin üstünde cevlan eyleyen
Miracda, ümmetin Haktan dileyen
Adı güzel, kendi güzel Muhammed

Yunus neyler iki cihanı sensiz
Sen hak Peygambersin şeksiz şüphesiz
Sana uymayanlar, gider imansız
Adı güzel, kendi güzel Muhammed
****
Kıl beş vakit namazı

Denmesin sana deli,
Kıl beş vakit namazı!
Eğer değilsen ölü,
Kıl beş vakit namazı!

Yap dinin gereğini!
Temizle yüreğini!
Yıkma din direğini!
Kıl beş vakit namazı!

Zikreder kurtlar kuşlar,
Tesbih okur ağaçlar,
Secdeye varsın başlar,
Kıl beş vakit namazı!

Namaz kılıp zikreyle!
Her haline şükreyle!
Ölümünü fikreyle!
Kıl beş vakit namazı!

Gönlün namazda olsun!
Mahşerde yüzün gülsün!
Kabrinde ışık olsun!
Kıl beş vakit namazı!

Alışırsın zamanla,
Can verirsin imanla,
Cemaatle, imamla
Kıl beş vakit namazı!

Çıkıp gide can dahi,
Yalnız kala ten dahi,
Derviş Yunus sen dahi,
Kıl beş vakit namazı!
****
Nefsim beni harap etti

Nefsim beni harap etti
Ümidimi türap etti
Hislerimi serap etti
Nefs elinden kurtar Rabbim

İçimde bir doymaz ejder
Beni her an yutmak ister
Hayatımı etti heder
Nefs elinden kurtar Rabbim

Gerçek bana oldu hayal
Korkutuyor beni bu hal
Kararmakta her gün ikbal
Nefs elinden kurtar Rabbim
****
Seni seven âşıkların

Seni seven âşıkların
Gözü, gayra bakmaz imiş
Seni maksut edinenler
Dünya ahret anmaz imiş

Sana gönül verenlerin
İlmi sana erenlerin
Gözü seni görenlerin
Talihleri sönmez imiş

Ölmez imiş âşık canı
Hiç çürümez imiş teni
Aşk her kimi kıldı fani
Ona zevâl ermez imiş

Emrine baş eğenlerin
Vuslatına erenlerin
Bülbül gibi ötenlerin
Kimse dilin bilmez imiş

Aşkın ile bilişenler
Senin için sevişenler
Halvetine erişenler
Ölümden hiç korkmaz imiş

Helal lokma yutmayanlar
Kibri söküp atmayanlar
Aşk tadını tatmayanlar
Kalbi temiz olmaz imiş
****
Diye diye

Hikmet saçar onun sözü,
Nuru belli eder yüzü,
Yaş akıtır dertli gözü,
Akar Allah diye diye.

Bahçemize bülbül konar,
Çeşit çeşit name sunar,
Âşıkların bağrı yanar,
Yanar Allah diye diye.

Doğan elbet bir gün ölür,
Sağ olanlar bunu görür,
Hiç yorulmaz güneş yürür,
Yürür Allah diye diye.

Bahar gelir, erir çığlar,
Yağmur yağar, bulut ağlar,
Vadilerde sular çağlar,
Çağlar Allah diye diye.

Kurtlar ulur, itler ürür,
Kimi ölür, kimi çürür,
Gözümüzü duman bürür,
Bürür Allah diye diye.

Yunus bakar, çiçek açar,
Çiçekleri koku saçar,
Gemi yüzer, kuşlar uçar,
Uçar Allah diye diye.
****
Ey rahmeti bol padişah

Ey rahmeti bol padişah
Cürmüm ile geldim sana
Ben eyledim hadsiz günah
Cürmüm ile geldim sana

Hadden tecavüz eyledim
Günah deryasın boyladım
Malum sana ben neyledim
Cürmüm ile geldim sana

Utanmadım hiçbir zaman
Ettim günah gizli ayân,
Vurma yüzüme el-amân
Cürmüm ile geldim sana

Aslım bir damlacık meni
Halk eyledin ondan beni
Seviyorum rabbim seni
Cürmüm ile geldim sana

Gerçi çoktur fıskı fücûr
Sayılmaz bendeki kusur
Fakat senin adın gafur
Cürmüm ile geldim sana

Günahımla dolar cihan
Sana ayân zâhir nihan
Boldur sende elbet ihsan
Cürmüm ile geldim sana

Adın senin gaffâr iken
Ayıp örten Settar iken
Kime gidem sen vâr iken
Cürmüm ile geldim sana

Doğru bir kulluk etmedim
Rızan üzere gitmedim
Emirlerini tutmadım
Cürmüm ile geldim sana

Milyonlarca etsem günah
Sensin öyle bir padişah
Lâ-taknetû yeter penah
Cürmüm ile geldim sana

İsyanda Kuddusi şedîd,
Kullukta bir battal pelîd
Kesmem senden asla ümîd
Cürmüm ile geldim sana

Kelimeler

Hadsiz:
sayısız,
Cürm: günah, isyan, hata
Hadden tecavüz eyledim: Allah’ın koyduğu sınırları aştım, yani günah işledim.
Ayan:
açık
El-aman: imdat
Fısk: açıktan işlenen günah
Fücur: günah ve çeşitli uygunsuz işler
Zahir: açık, Nihan: gizli
Gaffar: Günahları affeden
Settar: Günahları, ayıpları örten
La taknetu: Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin âyeti var iken.
Penah: sığınacak yer
Şedid: şiddetli
Battal: işe yaramaz, Pelid: pis, rezil
****
Derdim bana derman imiş

Derman arardım derdime,
Derdim bana derman imiş.
Burhan sorardım aslıma,
Aslım bana burhan imiş.

Sağı solu gözler iken,
Dost yüzünü özler iken,
Yerde gökte arar iken,
O, can içinde can imiş.

Öyle sanırdım ayrıyım,
Dost gayrıdır, ben gayrıyım,
Ben nasıl bir aşk eriyim,
Bildim ki ol canan imiş.

Nerden gelir yolun senin?
Nereye varır menzilin?
Nereden gelip gittiğin,
Anlamayan hayvan imiş.

Gidin bir mürşide varın!
Yüzünü güldüre yarın,
Mürşidi olmayanların,
Bildikleri bir zan imiş.

Niyazi işit sözünü!
Örtemezsin hak yüzünü,
Haktan açık bir şey yoktur,
Görenlere ayan imiş.
****
Geldim

Her şey senden, medet Allah’ım medet,
Aklın alındığı yerlere geldim.
Duamızı kabul buyur, eyleme ret!
Göğsün delindiği yerlere geldim.

Hep, âh ile zardır, âşığın işi,
Kan ile karışır gözünün yaşı.
İnci, mercan olmuş toprağı, taşı,
Cevher bulunduğu yerlere geldim.

Dağların başına, bulutlar çıkar,
Bağrımın içinde, şimşekler çakar,
Firdevs-i âlâdan, bir servi çınar,
Çıkıp salındığı yerlere geldim.

Sümbülün davası, servi dalıyla,
Bülbülün sevdası, bahar gülüyle,
Muhabbet sunarken, Hakîm diliyle,
Gönlün sızladığı yerlere geldim.

Elime bir geçse tatlı nigâhın,
Bilemedim kıymetini dergâhın.
Âlem-i ervahtan, bir şems-ü mâhın,
Nurunu saçtığı yerlere geldim.

Kelimeler:

Zar
: Ağlamak
Firdevs-i âlâ:Sekiz cennetten biri
Hakîm: Hikmet sahibi, Allahü teâlâ
Nigâh: Bakış, nazar, tebessüm
Âlem-i ervah: Ruhlar âlemi
Şems-ü mâh: Güneş ve ay
UÇAN Blogları
Dikkat! Görüntü ve Bilgiler Alıntıdır Telif Hakkı İle Korunuyor Olabilirler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder